Ecevit’in kırsal kalkınma ve toplumsal dönüşüm vizyonunun en somut ve iddialı projesidir. Fikri temelleri daha eskiye dayansa da, Ecevit tarafından sahiplenilmiş ve 1978’de pilot uygulamalarına başlanmıştır. Projenin amacı, dağınık ve hizmet götürülmesi zor olan köyleri, merkezi bir “köy-kent” etrafında toplayarak, bu merkezlere okul, sağlık ocağı, fabrika, kooperatif gibi sosyal ve ekonomik altyapı hizmetlerini getirmektir. Bu […]
Arşivler: Sözlük Terimleri
Köye Makine Girdi
DP dönemindeki tarımsal modernleşmeyi ve özellikle traktör kullanımının yaygınlaşmasını ifade eden sembolik bir slogandır. Bu basit ifade, binlerce yıllık geleneksel tarım yöntemlerinden modern tarıma geçişi, verimlilik artışını ve köylünün hayatındaki köklü değişimi anlatır. Menderes için bu, sadece ekonomik bir gelişme değil, aynı zamanda DP’nin köylüye ve tarıma verdiği önemin, ülkeye getirdiği yeniliğin ve refahın en […]
Köylü
Menderes’in siyasi söyleminde ve DP’nin seçmen tabanında merkezi bir yere sahip olan toplumsal kategoridir. Menderes, “milletin efendisi” olarak gördüğü köylüyü, tek parti döneminde ihmal edilmiş, horlanmış ancak milli ve manevi değerlerin asıl taşıyıcısı olan kesim olarak tanımlar. DP’nin tarımda makineleşme (traktör), yol ve su gibi hizmetleri, köylüye verilen değerin bir göstergesi olarak sunulur. “Köylü Vatandaş […]
Kucaklaşma
“Helalleşme” ve “barışma” söylemlerini tamamlayan, fiziksel ve duygusal bir birlikteliği ifade eden bir eylemdir. Toplumsal kutuplaşmanın yarattığı mesafelerin ve soğukluğun ortadan kalktığı, insanların yeniden bir araya geldiği, sevgi ve kardeşlik temelinde yeni bir toplumsal sözleşmenin kurulduğu bir geleceği tasvir eder. Bu ifade, siyasi hedeflerin sadece yasal veya ekonomik reformlarla sınırlı olmadığını, aynı zamanda toplumsal ruhun […]
Küçük Amerika
DP döneminde Türkiye için hedeflenen modernleşme ve refah seviyesini ifade etmek için kullanılan popüler bir ideal ve metafordur. Bu ifade, dönemin Soğuk Savaş koşullarında Türkiye’nin Batı bloğundaki yerini, ABD ile kurulan yakın ilişkileri ve Amerikan tarzı bir tüketim toplumuna ve ekonomik modele duyulan hayranlığı yansıtır. Menderes’in “Kalkınma Hamlesi”, Türkiye’yi ekonomik ve teknolojik olarak gelişmiş, vatandaşına […]
Kuduranlar
Türkiye’nin güçlenmesinden, milli politikalarından veya MHP’nin duruşundan rahatsız olan iç ve dış düşmanları tanımlamak için kullanılan, hayvanlaştırıcı ve aşağılayıcı bir ifadedir. “Biz Türkmeneli dedikçe, birileri kudurmaktadır” örneğinde olduğu gibi, bu ifade rakibin tepkisinin rasyonel bir karşıtlık değil, akıl dışı, kontrolsüz bir öfke ve saldırganlık olduğunu ima eder. Bu, düşmanı insanlık onurundan uzaklaştırarak, ona karşı verilecek […]
Kudüs Mitingi
Milli Selamet Partisi’nin 6 Eylül 1980’de Konya’da düzenlediği, İsrail’in Kudüs’ü başkent ilan etmesini protesto etmeyi amaçlayan büyük bir mitingdir. Mitingde İstiklal Marşı’nın protesto edilmesi ve şeriat sloganlarının atılması gibi olaylar, büyük bir kamuoyu tartışması yaratmış ve 12 Eylül 1980 askeri darbesinin gerekçelerinden biri olarak gösterilmiştir. Erbakan’ın siyasi tarihinde bu miting, onun Filistin davasına ve ümmet […]
Kul Hakkı
Kılıçdaroğlu’nun siyasi lügatine en güçlü şekilde dahil ettiği, dini ve ahlaki referanslı bir kavramdır. Yolsuzluğu, haksız zenginleşmeyi ve kamu malını zimmete geçirmeyi, kişiler arası bir haksızlık olmanın ötesinde, Allah’a karşı işlenmiş büyük bir günah olarak tanımlar. “Kul hakkı yemek en büyük günahtır” diyerek, yolsuzlukla mücadeleyi siyasi bir görevden ahlaki ve manevi bir zorunluluğa yükseltir. Bu […]
Külliyen
Arapça kökenli, “büsbütün,” “tamamıyla,” “tümüyle” anlamına gelen bir zarftır. Erdoğan’ın konuşmalarında, bir iddiayı veya suçlamayı kesin ve net bir dille, hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde reddetmek için sıkça kullanılır. “Bu iddia külliyen yalandır” gibi bir kullanım, sadece iddianın yanlış olduğunu değil, baştan sona kasıtlı bir uydurma olduğunu vurgular. Kelimenin eski ve ağdalı tınısı, konuşmaya bir […]
Küresel Hasım Çevreleri
Türkiye’nin güçlenmesini ve bağımsız politikalar izlemesini istemeyen, genellikle Batılı ülkeler, uluslararası kuruluşlar ve küresel sermaye odaklarını ima eden bir ifadedir. Bu ifade, Türkiye’ye yönelik tehditlerin ve operasyonların arkasında organize, planlı ve kötü niyetli bir uluslararası ağ olduğu fikrini pekiştirir. “Dış mihraklar” ifadesinin daha güncel ve sofistike bir versiyonudur. Bu, iç siyasetteki sorunları ve terör gibi […]