Özellikle sosyal medya üzerinden eleştiri yönelten veya hasmane tavır sergileyen yabancı siyasetçileri veya muhalif figürleri aşağılamak ve ciddiye almadığını belirtmek için kullanılan bir ifadedir. “Soytarı” kelimesi muhatabı itibarsızlaştırırken, “klavye” kelimesi ise bu kişilerin eylemlerinin sanal dünyayla sınırlı, gerçek bir gücü veya etkisi olmayan, ciddiyetsiz eylemler olduğunu ima eder. Bu, liderin kendisine yönelik eleştirileri küçümsediğini ve […]
Arşivler: Sözlük Terimleri
Köle Düzeni
Erbakan’ın, “faizci kapitalist sistemi” ve Türkiye’de uygulanan ekonomik düzeni tanımlamak için kullandığı son derece güçlü ve pejoratif bir ifadedir. Bu tanıma göre, mevcut düzen, faiz ve haksız vergiler yoluyla çalışan insanın ürettiği değerin büyük bir kısmına el koymakta, ona hakkının sadece küçük bir bölümünü vermektedir. Bu durum, modern bir kölelik biçimidir. “Adil Düzen,” bu “köle […]
Komünizm Tehlikesi
Soğuk Savaş döneminde, Sovyetler Birliği’nin ideolojik ve jeopolitik yayılmacılığına karşı kullanılan bir alarm ifadesidir. Bayar’ın dış politika söyleminde bu “tehlike“, Türkiye’nin neden Batı Bloku’na ve NATO’ya üye olması gerektiğini açıklayan temel bir gerekçedir. İç politikada ise, sol muhalefeti gayrimeşru kılmak ve milli birlik çağrısı yapmak için kullanılmıştır.
Kontrgerilla
Devlet içinde yuvalanmış, NATO’ya bağlı gizli ve yasa dışı bir örgütlenmeyi ifade eden terimdir. Ecevit, Türkiye’de bu kavramı siyasi alanda ilk kez telaffuz eden ve varlığını sorgulayan başbakandır. Özellikle 1977’deki Kanlı 1 Mayıs olayı ve kendisine yönelik Çiğli’deki suikast girişimi sonrasında bu yapının üzerine gitmeye çalışmıştır. Başbakanlığı sırasında aldığı bir brifingde bu birimin varlığını öğrendiğini […]
Kooperatifçilik
Ecevit’in “halkçı ekonomi” modelinin temel araçlarından biridir. Onun için kooperatifler, sermayenin tekelleşmesini önlemenin ve ekonomik gücü tabana, yani halka yaymanın en etkili yoludur. Ne katı devletçiliği ne de vahşi kapitalizmi benimseyen Ecevit, üçüncü bir yol olarak halkın kendi ekonomik örgütlenmelerini kurmasını savunmuştur. Köy-Kent projesinin temelinde de kalkınma kooperatifleri yer alıyordu. Bu modelde, küçük üreticiler (köylüler, […]
Kopenhag Kriterleri
Yılmaz’ın AB söyleminin teknik ve hukuki temelini oluşturan bir kavramdır. Bu kriterleri, “Türkiye için özel olarak icat edilmiş veya dayatılan koşullar” olarak değil, geniş bir coğrafyayı tanımlayan bir “değerler sistemi” olarak sunar. Bu yaklaşımla, AB’nin taleplerini bir dış müdahale olarak gören milliyetçi eleştirileri etkisiz hale getirmeyi ve bu reformların aslında Türkiye’nin kendi demokratikleşmesi için gerekli […]
Kore’ye Asker Gönderme
DP hükümetinin 1950’de, Kore Savaşı’na Birleşmiş Milletler gücü altında katılmak üzere bir tugay gönderme kararıdır. Bu karar, Türkiye’nin Batı bloğu ve NATO ile bütünleşme sürecindeki en önemli adımlardan biriydi. Ancak karar, TBMM onayı alınmadan alındığı için Anayasa’ya aykırılık tartışmalarına yol açmış ve Menderes ile muhalefet arasında sert polemiklere neden olmuştur. Menderes, bu kararı Türkiye’nin uluslararası […]
Korku Üzerine Siyaset
Yılmaz’ın, Türkiye’deki siyaset yapma biçimine yönelik temel bir eleştirisidir. “Korku üzerine siyaset bina edilemeyeceğini söylüyoruz” diyerek, özellikle Kürt sorunu gibi hassas konularda devletin ve siyasetçilerin attığı adımların, yersiz korkular ve endişeler tarafından belirlendiğini iddia eder. İnsan hakları belgelerine imza atılmasına rağmen, “korkularımız yüzünden, en basit uygulamalardan bile kaçındığımızı” belirtmesi, bu eleştirinin somut bir örneğidir. Bu […]
Köşe dönme
Özal’ın liberal ekonomi politikalarının bir sonucu olarak ortaya çıkan, hızlı ve kolay yoldan zenginleşme arzusunu ve kültürünü tanımlayan bir deyimdir. Bu ifade, genellikle eleştirel bir bağlamda, dönemin ahlaki değerlerdeki aşınmasını ve materyalizmi vurgulamak için kullanılır. Özal’ın “Ben zenginleri severim” sözü, bu kültürün meşrulaştırılması olarak yorumlanmıştır.
Köy Enstitüleri
CHP döneminde kurulan ve kırsal kesimden gelen çocuklara hem öğretmenlik hem de modern tarım ve zanaat becerileri kazandırmayı amaçlayan özgün eğitim kurumlarıdır. DP, iktidara geldikten sonra bu enstitüleri komünizm propagandası yapıldığı ve milli değerlere aykırı olduğu gerekçeleriyle eleştirmiş ve 1954 yılında tamamen kapatmıştır. Menderes söyleminde Köy Enstitüleri, CHP zihniyetinin köylüyü kendi ideolojisi doğrultusunda şekillendirme projesinin […]