Avrupa Birliği’nin temelini oluşturan Kopenhag Kriterleri’ni ve demokratik ilkeleri tanımlamak için kullandığı bir ifadedir. Bu terimle Yılmaz, AB’ye üyeliğin sadece ekonomik çıkarlara dayalı bir ortaklık olmadığını, aynı zamanda demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü gibi evrensel değerleri paylaşan bir “değerler manzumesine” dahil olmak anlamına geldiğini vurgular. Retorik olarak bu ifade, AB standartlarını Türkiye’ye dayatılan yabancı koşullar […]
Arşivler: Sözlük Terimleri
DEM’lenmek
Bahçeli’nin, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve diğer muhalefet partilerinin, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) ile olan siyasi ilişkilerini ve işbirliklerini tanımlamak için kullandığı, kendisinin türettiği pejoratif bir fiildir. “DEM’lenmek“, bu partilerin DEM Parti’nin siyasi çizgisine geldiğini, onun etkisi altına girdiğini ve “terörle arasına mesafe koyamadığını” ima eder. Bu ifade, rakip siyasi bloğu, “bölücülük” […]
Demir Perde
Ecevit’in özellikle siyasi kariyerinin ilk dönemlerinde ve gazetecilik yıllarında Sovyetler Birliği ve komünist bloğu tanımlamak için kullandığı, Soğuk Savaş dönemine ait bir metafordur. Bu ifadeyi kullanması, onun anti-komünist duruşunu ve Batı ittifakına olan bağlılığını net bir şekilde ortaya koyar. Ecevit, “emperyalist Sovyet militarizmi” olarak tanımladığı bu bloğun, demokrasi ve özgürlükleri yok eden totaliter bir yapı […]
Demirel’in Dönüşü Ütopya
Cumhurbaşkanlığı görevi sona eren Süleyman Demirel’in siyasete dönme ihtimali üzerine sorulan bir soruya verdiği yanıttır. “Siyasette sular geriye akmaz” diyerek bu ihtimali reddetmesi, siyasi akıl hocası ve selefi olan Demirel ile arasına net bir mesafe koyma ve DYP’nin tek liderinin kendisi olduğunu teyit etme çabasıdır. Bu ifade, siyasi bir öngörüden çok, parti içindeki liderlik mücadelesinde […]
Demiryolları Moskof işidir
Özal’ın, karayolu taşımacılığını ve otomotiv endüstrisini önceliklendiren kalkınma modelini savunurken, demiryolu yatırımlarını komünist/Sovyet tipi bir devletçi planlama anlayışıyla özdeşleştirerek itibarsızlaştırmak için kullandığı iddia edilen bir ifadedir. Bu söz, onun pragmatik ve piyasa odaklı yaklaşımını, devletçi modellere karşıtlığını çarpıcı bir şekilde ortaya koyar.
Demokrasi
Yılmaz’ın siyasi söyleminin temel kavramlarından biridir. Demokrasiyi, “alaturkası alafrangası olmayan“, evrensel bir ilke olarak tanımlar ve “siviller için ayrı, askerler için ayrı” olamayacağını vurgular. Bu ifadeler, onun sivil siyasetin üstünlüğüne olan inancını ve askeri vesayete karşı duruşunu gösterir. Ancak aynı zamanda, Türkiye’de demokrasinin “temiz bir yol olmadığını”, “biraz mayınlı bir yol” olduğunu kabul ederek, ideal […]
Demokrasi
Bayar’ın siyasi lügatinin, özellikle 1946 sonrası döneminin en merkezi kavramıdır. Ancak bu kavramı, liberal demokrasilerdeki gibi denge-denetleme mekanizmalarını içeren çoğulcu bir yapıdan ziyade, halkın iradesinin sandık yoluyla doğrudan iktidara yansıdığı çoğunlukçu bir sistem olarak tanımlar. DP’nin kuruluş amacı “memlekette demokrasinin tam manasıyla tahakkuk etmesi” olarak açıklanmıştır. Muhalefetteyken CHP’ye karşı bir özgürlük ve meşruiyet talebi olan […]
Demokrasilerde çareler tükenmez
Demirel’in en bilinen ve en sık tekrarladığı aforizmalarından biridir. Bu söz, en umutsuz siyasi krizlerde, hükümet bunalımlarında veya askeri müdahale söylentileri karşısında bile sistemin kendi içinde bir çözüm üreteceğine olan inancı ifade eder. Siyasi işlevi, anti-demokratik müdahalelere karşı demokratik sürecin direncini ve esnekliğini vurgulamaktır. Aynı zamanda, siyasi aktörleri uzlaşmaya ve yeni formüller aramaya teşvik eden […]
Demokrasinin alaturkası alafrangası olmaz
Yılmaz’ın demokrasi anlayışının evrenselliğini vurgulamak için kullandığı özdeyiş niteliğinde bir cümledir. Bu ifade, demokrasiyi kültürel farklılıklara veya ülkeye özgü koşullara göre eğip büken, “bize özgü demokrasi” gibi yaklaşımları reddeder. Retorik olarak, Türkiye’de uygulanması gereken demokratik standartların, Batı’daki standartlarla aynı olması gerektiğini savunur. Bu, özellikle AB üyelik süreci ve Kopenhag Kriterleri bağlamında, Türkiye’nin evrensel demokratik normlara […]
Demokratik Sol
Ecevit’in siyasi felsefesinin ve kurduğu partinin (DSP) adıdır. Bu kavram, “Ortanın Solu” hareketinin bir sonraki ve daha netleşmiş aşamasını temsil eder. Ecevit, bu terimi bilinçli olarak seçerek kendi siyasi hareketini birkaç temel akımdan ayrıştırmayı hedeflemiştir. Birincisi, “demokratik” vurgusuyla, hareketini Marksist-Leninist geleneğin devrimci ve otoriter sol anlayışlarından kesin olarak ayırır; parlamenter demokrasiye, çoğulculuğa ve özgürlüklere olan […]