Arşivler: Sözlük Terimleri

Devlet Aklı

Siyasi partilerin günlük çekişmelerinin ve anlık çıkarlarının ötesinde, devletin uzun vadeli çıkarlarını ve bekasını gözeten, tarihsel bir derinliğe sahip, rasyonel ve soğukkanlı bir yönetim anlayışını ifade eder. Bahçeli, MHP’nin ve kendisinin politikalarını sık sık “devlet aklı” ile hareket etmenin bir gereği olarak sunar. Özellikle kritik anlarda alınan kararlar (örneğin Cumhur İttifakı’nın kurulması), parti çıkarlarından ziyade […]

Devlet baba

Özal’ın, eleştirdiği ve yıkmayı hedeflediği geleneksel patrimonyal devlet anlayışını tanımlamak için kullandığı bir metafordur. Bu anlayışta devlet, vatandaşlarını “kul” olarak gören, her şeye karışan, koruyan ama aynı zamanda cezalandıran bir babadır. Özal’a göre bu anlayış, bireysel girişimin ve özgürlüğün önündeki en büyük engeldir. Bu metaforu kullanarak, kendi liberal devlet anlayışını (hizmet eden devlet) geleneksel anlayışın […]

Devlet bazen rutinin dışına çıkabilir

Susurluk skandalı sonrası kamuoyuna yansıyan bu ifade , Yılmaz’ın “devlet aklı” ve “derin devlet” gerçekliğiyle olan karmaşık ilişkisini özetler. Bu söz, devletin, hukuk ve meşruiyet sınırlarının ötesinde operasyonlar yapabildiğinin üstü kapalı bir kabulüdür. Retorik olarak çok katmanlıdır: Bir yandan skandalı ve devlet içindeki yasa dışı yapıları küçümseme ve normalleştirme işlevi görürken, diğer yandan siyasi bir […]

Devlet bazen rutinin dışına çıkabilir

Bu ifade, Demirel tarafından Cumhurbaşkanlığı döneminde, Kasım 1996’daki Susurluk Skandalı’nın hemen ardından kullanılmıştır. Skandal, devlet görevlileri, polis ve organize suç örgütleri arasındaki yasa dışı ilişkileri ortaya çıkarmıştı. Bu söz, skandalı inkâr etmek yerine, onu devletin “bekası” için zaman zaman başvurulan meşru ama gayrinizami bir yöntem olarak çerçeveleme girişimidir. Retorik işlevi, yasa dışılığı bir “devlet aklı” […]

Devlet millet içindir

Özal’ın “Devlet millet içindir, millet devlet için değildir” şeklindeki tam ifadesi, onun devlet anlayışındaki devrimin sloganıdır. Geleneksel Türk siyasetindeki devleti kutsayan ve bireyi devlet için bir araç olarak gören anlayışı tersine çevirir. Devleti, bireye ve topluma hizmet eden bir servis mekanizması olarak yeniden tanımlar. Bu söylem, onun liberal bireycilik ve anti-bürokratik duruşunun temelini oluşturur. Siyasi […]

Devlet Radyosu

Menderes döneminde, özellikle iktidarının ikinci yarısında, hükümetin en önemli propaganda araçlarından biri haline gelen Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu’nun (o zamanki adıyla) öncülüdür. Muhalefet, devlet radyosunun tamamen DP’nin siyasi çıkarları için kullanıldığını, muhalefet partilerine yer verilmediğini ve tek taraflı bir yayın politikası izlendiğini şiddetle eleştirmiştir. Özellikle Vatan Cephesi’ne katılanların isimlerinin her gün radyodan anons edilmesi, […]

Devlet Sırları

Yılmaz’ın, özellikle Susurluk gibi devletin karanlık ilişkilerinin ortaya çıktığı skandallarda, soruşturmaların ilerlemesini engelleyebilecek bir kavram olarak işaret ettiği bir terimdir. Soruşturma komisyonlarının, “devletin alî menfaatleri, devletin sırları” gibi gerekçelerle kendilerinden gizlenen bilgi ve belgeler nedeniyle “hiçbir yere ulaşamayacağını” belirtmesi, bu kavramın nasıl bir kalkan olarak kullanılabileceğine dikkat çeker. Yılmaz’ın söyleminde “devlet sırrı“, hem meşru bir […]

Devletçilik

Ecevit, CHP’nin altı okundan biri olan devletçilik ilkesini kendi “demokratik sol” anlayışı çerçevesinde yeniden yorumlamıştır. Onun devletçilik anlayışı, katı sosyalist bir modelde olduğu gibi tüm üretim araçlarının devletleştirilmesini veya özel teşebbüsün tamamen ortadan kaldırılmasını savunmaz. Ecevit’e göre devletçilik, ekonominin ne tek başına devletin ne de tek başına özel sektörün tekelinde olmasına izin vermeyen bir denge […]

Devletçilik

CHP’nin tek parti döneminde uyguladığı, ekonomide devletin öncü ve belirleyici rol oynadığı iktisadi modeldir. Menderes ve DP, bu modeli “inhisarcı“, verimsiz ve özel teşebbüsü boğan bir sistem olarak eleştirmiştir. Menderes’in söyleminde “devletçilik“, ekonomik geri kalmışlığın ve kıtlığın temel nedeni olarak sunulur. DP’nin savunduğu liberal, özel teşebbüse ve yabancı sermayeye dayalı ekonomik model, bu “devletçilik” anlayışının […]

Devletçilik

Bayar’ın kariyerinde anlamı ve çağrışımı değişen bir kavramdır. 1930’larda İktisat Vekili iken, ülkenin sanayileşmesi için gerekli ve pragmatik bir yöntem olarak savunduğu “güdümlü ekonomi” politikasını ifade eder. 1946’dan sonra ise DP lideri olarak, CHP’nin ekonomi politikasını eleştirmek için kullandığı, özel teşebbüsü boğan, verimsiz ve bürokratik bir sistemi tanımlayan negatif bir terime dönüşür. Bayar’ın bu kavrama […]

×

Giriş Yap

Üye Ol

Büyütülmüş Resim ×