Menderes’in, 1950’lerin sonlarında hükümete karşı artan öğrenci ve akademisyen protestolarını eleştirmek için kullandığı aşağılayıcı ve damgalayıcı bir ifadedir. Üniversite hocalarının giydiği akademik cüppelere atıfta bulunan bu terim, aydınları ve akademisyenleri halktan kopuk, ülkenin gerçeklerinden habersiz, hükümetin “Kalkınma Hamlesi“ni anlamayan, kışkırtıcı ve yıkıcı bir elit zümre olarak tasvir etmeyi amaçlar. “Kara” sıfatı, bu grubun niyetlerinin karanlık, […]
Arşivler: Sözlük Terimleri
Karaborsa
Özellikle İkinci Dünya Savaşı yıllarında ve sonrasında yaşanan ekonomik sıkıntılar döneminde, temel tüketim mallarının fahiş fiyatlarla el altından satılmasını ifade eder. DP’nin muhalefet söyleminde “karaborsa“, CHP iktidarının ekonomi yönetimindeki başarısızlığının, yolsuzluğun ve halkın mağduriyetinin bir sembolü olarak kullanılmıştır. Bu terim, halkın günlük hayatta yaşadığı sıkıntılara tercüman olarak, DP’nin popülist çekiciliğini artırmıştır.
Karaoğlan
Bülent Ecevit ile özdeşleşen en güçlü ve yaygın lakaptır. İlk olarak 1973 seçimleri öncesinde Kars veya Sivas’ta bir halk kadını tarafından kullanıldığı rivayet edilir. Bu lakap, Ecevit’in Robert Kolej mezunu, entelektüel ve şehirli kimliğini aşarak, onu doğrudan Anadolu halkının gönlüne yerleştiren bir köprü işlevi görmüştür. “Karaoğlan,” Dede Korkut hikayelerinden ve halk masallarından gelen bir arketiptir; […]
Kardeşlerim
Mitinglerde ve halka açık konuşmalarda dinleyici kitlesine yönelik kullanılan yaygın bir hitap biçimidir. Bu ifade, lider ile halk arasında resmi ve mesafeli bir ilişki yerine, samimi, sıcak ve bir aile bağına benzer bir yakınlık olduğu mesajını verir. “Kardeşlerim” hitabı, dinleyicileri siyasi bir topluluktan öte, ortak bir inanç, kader ve “dava” etrafında birleşmiş bir kardeşler topluluğu […]
Kartelci Medya
Çiller’in, kendisini eleştiren ve muhalefet eden büyük medya gruplarını (özellikle Aydın Doğan medyasını) tanımlamak için kullandığı bir terimdir. “Kartel” kelimesi, bu medya gruplarını sadece habercilik yapan kurumlar olarak değil, kendi ekonomik ve siyasi çıkarları için bir araya gelmiş, tekelci ve yasa dışı bir yapı olarak tasvir eder. Bu söylem, medyayı dördüncü kuvvet olmaktan çıkarıp, halkın […]
Kasımpaşalı
Erdoğan’ın İstanbul’da doğup büyüdüğü semt olan Kasımpaşa’ya referansla, onun siyasi kimliğinin ve karakterinin bir parçasını tanımlayan bir sıfattır. Bu kimlik, “halkın içinden gelme,” sözünü sakınmayan, cesur, gerektiğinde kavgadan çekinmeyen ve “delikanlı” tavrıyla haksızlığa karşı çıkan bir lider imajını içerir. “Kasımpaşalılık,” Erdoğan’ın eğitimli, bürokratik ve “elitist” olarak kodlanan siyasi rakiplerinden ayrışmasını sağlar. “Ananı da al git” […]
Katma Değer
Yılmaz’ın, özellikle özelleştirme gibi liberal ekonomi politikalarını savunurken kullandığı teknokratik bir terimdir. Bir işletmenin devlete “yük değil, katma değer yaratan bir kuruluş” olması gerektiğini vurgulayarak, ekonomik faaliyetin temel amacının verimlilik ve karlılık olduğunu belirtir. Bu ifade, devletin ekonomideki rolünün küçültülmesi ve piyasa koşullarının hakim kılınması gerektiği yönündeki liberal ekonomik anlayışını yansıtır. Retorik olarak, özelleştirme karşıtı […]
Kayıp Trilyon Davası
Refah Partisi’nin 1998’de kapatılmasının ardından, partinin devletten aldığı Hazine yardımının yaklaşık bir trilyon liralık kısmının sahte belgelerle harcanmış gibi gösterildiği iddiasıyla açılan davadır. Dava sonucunda Necmettin Erbakan da dahil olmak üzere çok sayıda parti yöneticisi hapis cezasına çarptırılmıştır. Erbakan’ın siyasi hayatında önemli bir dönüm noktası olan bu dava, onun söyleminde siyasi bir komplo ve Milli […]
Kazık mı kaktın kardeşim?!
İktidarda kalma süresiyle ilgili eleştirilere veya koltuğu bırakması yönündeki telkinlere karşı verdiği sert ve argo bir cevaptır. Bu ifade, onun siyasi mücadeledeki kavgacı ve pervasız yönünü gösterir. Siyasi nezaketin dışına çıkan bu dil, halkla doğrudan ve samimi bir iletişim kurma stratejisinin bir parçasıdır ve “halktan biri” imajını pekiştirir.
Kefenimizle yola çıktık
Siyasi mücadeleye başlarken ölümü göze aldıklarını, bu yolda her türlü tehlike ve fedakarlığa hazır olduklarını ifade eden, adanmışlığı en üst düzeyde gösteren bir deyimdir. Bu ifade, genellikle suikast tehditleri veya dış kaynaklı komplolar gibi iddialara karşı bir meydan okuma olarak kullanılır. Siyaseti, uğruna can verilebilecek kutsal bir “dava” mertebesine yükseltir ve liderin korkusuzluğunu, davasına olan […]