Mitinglerde ve halka açık konuşmalarda dinleyici kitlesine yönelik kullanılan yaygın bir hitap biçimidir. Bu ifade, lider ile halk arasında resmi ve mesafeli bir ilişki yerine, samimi, sıcak ve bir aile bağına benzer bir yakınlık olduğu mesajını verir. “Kardeşlerim” hitabı, dinleyicileri siyasi bir topluluktan öte, ortak bir inanç, kader ve “dava” etrafında birleşmiş bir kardeşler topluluğu […]
Arşivler: Sözlük Terimleri
Kartelci Medya
Çiller’in, kendisini eleştiren ve muhalefet eden büyük medya gruplarını (özellikle Aydın Doğan medyasını) tanımlamak için kullandığı bir terimdir. “Kartel” kelimesi, bu medya gruplarını sadece habercilik yapan kurumlar olarak değil, kendi ekonomik ve siyasi çıkarları için bir araya gelmiş, tekelci ve yasa dışı bir yapı olarak tasvir eder. Bu söylem, medyayı dördüncü kuvvet olmaktan çıkarıp, halkın […]
Kasımpaşalı
Erdoğan’ın İstanbul’da doğup büyüdüğü semt olan Kasımpaşa’ya referansla, onun siyasi kimliğinin ve karakterinin bir parçasını tanımlayan bir sıfattır. Bu kimlik, “halkın içinden gelme,” sözünü sakınmayan, cesur, gerektiğinde kavgadan çekinmeyen ve “delikanlı” tavrıyla haksızlığa karşı çıkan bir lider imajını içerir. “Kasımpaşalılık,” Erdoğan’ın eğitimli, bürokratik ve “elitist” olarak kodlanan siyasi rakiplerinden ayrışmasını sağlar. “Ananı da al git” […]
Katma Değer
Yılmaz’ın, özellikle özelleştirme gibi liberal ekonomi politikalarını savunurken kullandığı teknokratik bir terimdir. Bir işletmenin devlete “yük değil, katma değer yaratan bir kuruluş” olması gerektiğini vurgulayarak, ekonomik faaliyetin temel amacının verimlilik ve karlılık olduğunu belirtir. Bu ifade, devletin ekonomideki rolünün küçültülmesi ve piyasa koşullarının hakim kılınması gerektiği yönündeki liberal ekonomik anlayışını yansıtır. Retorik olarak, özelleştirme karşıtı […]
Kayıp Trilyon Davası
Refah Partisi’nin 1998’de kapatılmasının ardından, partinin devletten aldığı Hazine yardımının yaklaşık bir trilyon liralık kısmının sahte belgelerle harcanmış gibi gösterildiği iddiasıyla açılan davadır. Dava sonucunda Necmettin Erbakan da dahil olmak üzere çok sayıda parti yöneticisi hapis cezasına çarptırılmıştır. Erbakan’ın siyasi hayatında önemli bir dönüm noktası olan bu dava, onun söyleminde siyasi bir komplo ve Milli […]
Kazık mı kaktın kardeşim?!
İktidarda kalma süresiyle ilgili eleştirilere veya koltuğu bırakması yönündeki telkinlere karşı verdiği sert ve argo bir cevaptır. Bu ifade, onun siyasi mücadeledeki kavgacı ve pervasız yönünü gösterir. Siyasi nezaketin dışına çıkan bu dil, halkla doğrudan ve samimi bir iletişim kurma stratejisinin bir parçasıdır ve “halktan biri” imajını pekiştirir.
Kefenimizle yola çıktık
Siyasi mücadeleye başlarken ölümü göze aldıklarını, bu yolda her türlü tehlike ve fedakarlığa hazır olduklarını ifade eden, adanmışlığı en üst düzeyde gösteren bir deyimdir. Bu ifade, genellikle suikast tehditleri veya dış kaynaklı komplolar gibi iddialara karşı bir meydan okuma olarak kullanılır. Siyaseti, uğruna can verilebilecek kutsal bir “dava” mertebesine yükseltir ve liderin korkusuzluğunu, davasına olan […]
Kelle Götürme Hesabı
Yılmaz’ın, kendisine ve partisine yönelik yolsuzluk iddialarını ve siyasi saldırıları, bir hukuk mücadelesi veya meşru bir eleştiri olarak değil, siyasi bir komplo olarak nitelemek için kullandığı bir ifadedir. “Ortalığı toza dumana katarak karmaşada kelle götürme hesabı yapanlar” diyerek, rakiplerinin amacının gerçeği ortaya çıkarmak değil, siyasi rakiplerini (kendisini) yok etmek (“kelle götürmek“) olduğunu iddia eder. Bu […]
Kem Konuşmak
“Kötü, fena, uğursuz konuşmak” anlamına gelen eski bir ifadedir. Bahçeli, rakiplerinin eleştirilerini “boş konuşuyorlar, yalan konuşuyorlar, kem konuşuyorlar” şeklinde nitelendirerek, bu eleştirilerin sadece yanlış veya haksız değil, aynı zamanda ülkeye zarar veren, kötü niyetli ve uğursuz sözler olduğunu ima eder. Bu kullanım, siyasi eleştiriyi şeytanileştirir ve onu ülkenin hayrına olmayan bir eylem olarak kodlar.
Kendi Celladınızı Seçmeyin
Seçmenlere, özellikle ekonomik krizden ve yoksulluktan şikayetçi olanlara yönelik güçlü bir uyarıdır. Bu ifade, mevcut iktidara oy vermenin, aslında kendi kötü durumlarının devamına ve hatta daha da kötüleşmesine neden olacağını, yani bir nevi kendi “idam fermanlarını” imzalamak anlamına geleceğini ima eder. Seçmenin kararının sonuçları üzerine düşünmesini sağlamayı ve duygusal bir şok etkisi yaratarak oy tercihini […]