Arşivler: Sözlük Terimleri

Kızılelma

Türk mitolojisinde fethedilmesi hedeflenen, ulaşıldıkça daha ileriye taşınan bir ülküyü simgeleyen “Kızılelma“, Erdoğan’ın söyleminde modern Türkiye için yeniden formüle edilmiştir. Bu kavram, bir yandan “Türkiye Yüzyılı” gibi soyut ve büyük bir ulusal hedefi, diğer yandan Bayraktar Kızılelma insansız savaş uçağı gibi somut teknolojik başarıları ifade eder. Bu çift anlamlı kullanım, Türkiye’nin hem manevi hedefleri olan […]

Kızılelma

Türk mitolojisinde ve tarihinde, Türkler için ulaşılması gereken, fethedilmesi gereken nihai hedefi, ülküyü simgeleyen bir kavramdır. Bu hedef, tarih boyunca İstanbul, Roma veya Viyana gibi farklı şehirler olmuştur. Bahçeli’nin söyleminde Kızılelma, Türk-İslam Ülküsü’nün en yüce ve en uzak hedefini, yani Türk milletini “yeryüzünün en güçlü devleti” yapma ve “Turan ülküsüne” ulaşma idealini temsil eder. Bu […]

Klavye soytarısı

Özellikle sosyal medya üzerinden eleştiri yönelten veya hasmane tavır sergileyen yabancı siyasetçileri veya muhalif figürleri aşağılamak ve ciddiye almadığını belirtmek için kullanılan bir ifadedir.  “Soytarı” kelimesi muhatabı itibarsızlaştırırken, “klavye” kelimesi ise bu kişilerin eylemlerinin sanal dünyayla sınırlı, gerçek bir gücü veya etkisi olmayan, ciddiyetsiz eylemler olduğunu ima eder. Bu, liderin kendisine yönelik eleştirileri küçümsediğini ve […]

Köle Düzeni

Erbakan’ın, “faizci kapitalist sistemi” ve Türkiye’de uygulanan ekonomik düzeni tanımlamak için kullandığı son derece güçlü ve pejoratif bir ifadedir. Bu tanıma göre, mevcut düzen, faiz ve haksız vergiler yoluyla çalışan insanın ürettiği değerin büyük bir kısmına el koymakta, ona hakkının sadece küçük bir bölümünü vermektedir. Bu durum, modern bir kölelik biçimidir. “Adil Düzen,” bu “köle […]

Komünizm Tehlikesi

Soğuk Savaş döneminde, Sovyetler Birliği’nin ideolojik ve jeopolitik yayılmacılığına karşı kullanılan bir alarm ifadesidir. Bayar’ın dış politika söyleminde bu “tehlike“, Türkiye’nin neden Batı Bloku’na ve NATO’ya üye olması gerektiğini açıklayan temel bir gerekçedir. İç politikada ise, sol muhalefeti gayrimeşru kılmak ve milli birlik çağrısı yapmak için kullanılmıştır.

Kontrgerilla

Devlet içinde yuvalanmış, NATO’ya bağlı gizli ve yasa dışı bir örgütlenmeyi ifade eden terimdir. Ecevit, Türkiye’de bu kavramı siyasi alanda ilk kez telaffuz eden ve varlığını sorgulayan başbakandır. Özellikle 1977’deki Kanlı 1 Mayıs olayı ve kendisine yönelik Çiğli’deki suikast girişimi sonrasında bu yapının üzerine gitmeye çalışmıştır. Başbakanlığı sırasında aldığı bir brifingde bu birimin varlığını öğrendiğini […]

Kooperatifçilik

Ecevit’in “halkçı ekonomi” modelinin temel araçlarından biridir. Onun için kooperatifler, sermayenin tekelleşmesini önlemenin ve ekonomik gücü tabana, yani halka yaymanın en etkili yoludur. Ne katı devletçiliği ne de vahşi kapitalizmi benimseyen Ecevit, üçüncü bir yol olarak halkın kendi ekonomik örgütlenmelerini kurmasını savunmuştur. Köy-Kent projesinin temelinde de kalkınma kooperatifleri yer alıyordu. Bu modelde, küçük üreticiler (köylüler, […]

Kopenhag Kriterleri

Yılmaz’ın AB söyleminin teknik ve hukuki temelini oluşturan bir kavramdır. Bu kriterleri, “Türkiye için özel olarak icat edilmiş veya dayatılan koşullar” olarak değil, geniş bir coğrafyayı tanımlayan bir “değerler sistemi” olarak sunar. Bu yaklaşımla, AB’nin taleplerini bir dış müdahale olarak gören milliyetçi eleştirileri etkisiz hale getirmeyi ve bu reformların aslında Türkiye’nin kendi demokratikleşmesi için gerekli […]

Kore’ye Asker Gönderme

DP hükümetinin 1950’de, Kore Savaşı’na Birleşmiş Milletler gücü altında katılmak üzere bir tugay gönderme kararıdır. Bu karar, Türkiye’nin Batı bloğu ve NATO ile bütünleşme sürecindeki en önemli adımlardan biriydi. Ancak karar, TBMM onayı alınmadan alındığı için Anayasa’ya aykırılık tartışmalarına yol açmış ve Menderes ile muhalefet arasında sert polemiklere neden olmuştur. Menderes, bu kararı Türkiye’nin uluslararası […]

×

Giriş Yap

Üye Ol

Büyütülmüş Resim ×